Hürriyet gazetesinin 4 Haziran 2009’da düzenlemiş olduğu geceye davetli olarak katıldım. Genel manzarayı sizlerle biraz paylaşmak istiyorum.
Fotoğraf: Süleyman Sönmez
Blog yazarları olarak zaman zaman seminer ve etkinliklere davet ediliyoruz. Bu genelde ajansların veya ev sahibi kurumun duyarlılığı ile gerçekleşiyor. (Bu etkinlikte Marjinal Ajans‘tan Eda Torcu ve Umut Ersoy’a teşekkürlerimizi sunarız)
Ortaköy’ün denize nazır bir köşesinde Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşen gece, nezih ve enteresan bahçe düzenlemesini görmemle başladı. Enteresan olmasının sebebi Yalı’nın girişinden girdiğinizde sizi çeken kameraların arka bölümde notebook şeklinde kurulan platformdaki Hürrriyet Sitesi görüntüsünde orta kısımda göstermesiydi. Böylece gelen davetlileri görebiliyordunuz. Fotoğraf aşağıda.
Fotoğraf: Süleyman Sönmez
Bir süre dışarıda açık havadaydık. Boğazın ve köprünün arkaplanda fon yaptığı ılık gecede blog yazarları ve sosyal medyadan tanıdığımız simalar birer ikişer geldiler. Elbetteki tanıdık yüzleri görmek çok güzel oluyor. Sohbetler ve “neler yapıyorsunuz, nasıl gidiyorlar”dan sonra ışıklı panodaki Hürriyet sitesi görüntüsünün içinde açılmış kapıdan girerek Esma Sultan Yalısı’na geçtik.
Daha önce Jim Wales (Wikipedia Kurucusu) geldiğinde olduğu gibi binanın üst kısmı konuşmalar ve sonrasındaki Sertab Erener konseri için hazırlanmıştı.
X (Twitter) Takip Edebilirsiniz:
twitter.com/ssonmez
Bilimkurgu okumayı seviyorsanız,
Starbul ilginizi çekecektir. www.starbul.com
Youtube Kanalım:
www.youtube.com/suleymansonmez
Sırasıyla Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve hurriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Fatih Çekirge konuşma yaptılar.
Ağırlıklı olarak Hürriyet’in Türkiye’nin en çok okunan gazetelerinden olması, haber portalları ve Internet haberciliği ile basılı medyanın aynı anda gidişine dem vuruldu. Alexa verileri ve günlük tekil ziyaretçi sayılarının milyonlar civarında sevk etmesi bir medya unsuru olarak Hurriyet.com.tr’nin gücünü ortaya koyuyor.
Hürriyet.com.tr Alexa istatistikleri için tıklayınız.
Şahsi olarak güzel bir anakdot:
Hürriyet gecesinde Ertuğrul Özkök’le tanışma ve konuşma fırsatım oldu. Blog yazarı olarak basın ilkeleri ve yayınlarını konusunda kendilerini tebrik ettim. Bizler de blog yazarı olarak belli etik kuralları titizlikle uyguluyoruz. (Bakınız Blogger Manifestosu)
Ardından Amazon Kindle benzeri dijital okuyucu ürünlerle gazete yayımlanmasını ve bunun getireceği yeni reklam modelini biraz anlattım ve çalışmalarını sordum. Ertuğrul Bey arada daha önce blog yazarı olan ve şimdi gazetede yazan bir kadın yazarla da tanıştırdı.
Elbette güçlü müzik sesi ve yoğun bir insan topluluğu içinde söylemek istediğim ya da sormak istediğim her konuya giremedik. Ertuğrul Bey gözlemlediğim kadarıyla insanı gayet değer veren, samimi ve ciddi bir şekilde dinliyor. Bunu özellikle söylemeliyim. Genel Yayın Yönetmeni olmak yoğun bir bilgi birikimini de istiyor verdiği cevaplarda bunu kolayca görebiliyorsunuz.
Bir süre önce Hürriyet Gazetesi Internet sitesi teknik analizi için yazdığım yazının bir şekilde Fatih Bey’e ulaşması için gördüklerimle görüştüm. Sonuç bekliyorum diyelim. (Hürriyet Sitesi analizi ve gazetenin geleceği için futuristik önerileri okumak için lütfen tıklayın.)
Konsept Tasarım: Techcrunch
Çektiğim fotoğraflar aşağıda görülebilir.
Fotoğraflar: Süleyman Sönmez – Kaynak göstererek ve fotoğrafçı adı vererek kullanabilirsiniz. Creative Commons
Hürriyet’te geceyi anlatan haber sayfası:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11800902.asp?gid=229
Hürriyet fotogaleri
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=23488&p=1&rid=2
Hürriyet Video – Gecedeki konuşmaları ve Sertab Erener konserini izleyebilirsiniz
Hocam geceyi es geçersek ki siz sağolun tam bir değerlendirme yapmışsınız… Üzerinizdeki takım müthiş yakışmış 🙂
TEAkolik, Beşiktaş’tan Ortaköy’e yürüyerek fotoğraf çekerek geldim. O arada kravatı biraz bozmuşum. Ama kırk yıl düşünsem, bu yazı için kılığımdan bir yorum alacağımı düşünemezdim. Çok eğlenceli bir bakış açısı. 🙂
Blog yazarı olarak basın ilkeleri ve yayınları konusunda kendisini tebrik ettiğiniz şahıs, elindeki medya gücünü, hitap ettiği kitlenin doğru haber alma hakkını hiçe sayarak, tamamen kendi dünya görüşü çerçevesinde yönlendirmek, ya da patronunun ticari çıkarlarına uygun davranmayan iktidarı dize getirmek için kullanan birisidir.
Her taraftan cephanelikler çıkar, açığa çıkan darbe planlarının biri diğerini kovalarken, hiçbiri olmamış gibi davranmanın pişkinliğinin arkasında en ufak bir rahatsızlık duymadan duran birisidir.
367 olayı gibi, hükmü veren anayasa mahkemesi başkanı Tülay Tuğcu’nun bile içine sindiremediğini emekli olduktan kısa bir süre sonra bir anadolu üniversitesinde ”zorlama bir karar oldu” diye itiraf etmek zoruna kaldığı bir demokrasi ayıbını yaptığı yayınlarla destekleyen birisidir.
Hatta o kadar ki AB genişlemeden sorumlu komiseri Ollie Rehn’i bile çileden çıkarıp, ilginç ve bir o kadarda yerinde ”faşişt laikler” terimiyle eleştirmesine ilham olanların başında gelen kişidir. ( Sözü üzerine alınıp, Olli Rehn’den özür dilemesini beklediği bir yazı kaleme almıştı.)
Örnekler çoğaltılabilir.
Sözün özü, basın ilkeleri ve yayınları konusunda kendisini tebrik ettiğiniz şahıs, bunlarla uzak yakın ilişkisi olmayan birisidir.