Mücevher Gözler
Yapraklar zümrüt, / Çimenler yeşim, / Bulutlar firuze / ve sen sevgilim altın saçlı / yağmur gümüş yağıyor üstümüze.
KUSURSUZ ÇEMBER
Eskiden bir Usta / Duvara çizermiş resimler. / Bir gün bir adam / Ismarlamış ona / Güzel, kusursuz bir çember / En ufak bir hatası / El oynaması olmayan.
Muhteşem Günler
Koymuşum cebime / Bayram harçlığımı, / Gözlerim bulut şekerlerinde / Bir de gezmek istiyorum meydanı / Belki bir eğlence...
İSTANBUL SEN OLMUŞTU
Benle karışık sen yağıyordu, / Issız İstanbul sokaklarında / Obezdi yalnızlığın gölgeleri / Öfkeliydi terkedilmişliğin / Üfleyen rüzgarları
DÜŞÜNCE YİYEN!
Aklımdan ne zaman bir fikir geçse, / Düşünce yiyen yutar onu. / Ne zaman "ben" desem, / Ne zaman "sen" desem, / Düşünce yutan atılır, / Parçalar onu.
İstanbul’da Balinalar
Derinlerde yüzenler, çıktıklarında sulardan, şelaleler ve fıskiyeler yapanlar...
Işık Dağlarında Işıktan Kanatlar…
Bir sabah kalktığında, sırtında ufak bir el duyarsın,
Sıcaktır ama can can atar teni, Gözlerini açtığında ışıktandır dağlar...