Geçen Cuma İş Sanat Kibele Galerisi’nde bir sergi gezdim. Prof. Ali Teoman Germaner’in retrospektif sergisiydi. Sakin olun, durum kontrol altında! Açıklayacağım retrospektifi, lütfen sayfayı kapatıp kaçmayın 🙂

aliteomangermaner.jpg

Galeri gezerken genel bir tarzım vardır. Kimseyle konuşmam, sanatçıyla konuşmam, soru sormam. Süratle, neredeyse koşarcasına önce bütününe bakmak isterim. Eğer çok büyük bir müze ise parçalara bölerim. Bu ilk izlenim bana bütünü verir. Sonra başa döner, yavaş yavaş didiklerim eseri. Yaklaşır, uzaklaşır gözlerimi kısar, avuçlarımın arasından yönetmenler gibi bir kare yapıp, hatta eserin dibine yapışırım, ancak elimi sürmem. Bence bu büyük bir saygısızlıktır. Zaten bir çok yerde yasaktır da. Sonunda eserin adını, ressamı ve ne gibi bir mesajı olduğunu okurum. Deneyimlerime dayanarak söyleyeyim bu gezi şekli oldukça verimlidir. Grup gezileri ise algısal etkilemeye ve sosyal mutabakata neden olduğundan grup üyeleri mutlaka eseri etkileyecektir. Bence önce tek başına görünmelidir eser.

Evet bu girişten sonra gelelim retrospektife 🙂 İngilizce retrospective, genelde ülkemizde büyük sanatçılarla beraber kullanılır. Kimsede soramaz sanatsal bir akım sanılır. Oysa anlamı basittir.

Retrospektif; bir sanatçının ömrü boyunca ürettiklerinin bir bütünlük içinde sergilenmesidir. Bazen de en karakteristik eserlerinden bir seçkidir.

Şüphesiz bir retrospektif, o sanatçıyı takip edenler için kaçırılmaması gereken muazzam bir olaydır. Birincisi o denli çok eser normalde tutulamayacak kadar büyük yerler ister. İkincisi sanatsal bir çizgiyi, bir çiçeğin büyüyüp serpilmesi gibi izleyebilirsiniz. Ayrıca sanatçının kimlerden etkilendiği hangi dönem sanatçılarıyla bir akımı paylaştığı gibi bilgilere ulaşılabilinir. Bir de bu eserlerin bir kısmı kolay kolay görüntülenmeyen özel çalışmalarsa neden kaçırılmaz dediğimi anlamışsınızdır.

Peki devam edelim. ALOŞ yani Ali Teoman Germaner’in sergisini gezerken içinizi ürperten bir alternatif yaşamla karşı karşıya olduğunuz şüphesine kapılıyorsunuz. Değişik varlıkların birer fotoğraf karesi gibi gündelik yaşamlarından alınma kesitleri, bilgeliğin bizdeki gibi tonla söze sahip olmak yerine çenede gençlerden bir fazla kilide sahip olması, ayaklardaki teker olanların statü sahibi olması ve anlatmak istemediğim son derece çarpıcı algılar, desenler.

Gerçekten en son İstanbul Modern’de Magnum ajansı fotoğraflarında bu keyfi almıştım.

Sergi sadece çizimlerden oluşmuyor. Nesneler, heykeller video röportaj ve bir çok farklı öğede görülebiliyor.

TAKİBE ALIN:

X (Twitter) Takip Edebilirsiniz: 
twitter.com/ssonmez

Bilimkurgu okumayı seviyorsanız,
Starbul ilginizi çekecektir. www.starbul.com

Youtube Kanalım: 
www.youtube.com/suleymansonmez 


Bulduğunuz ilk fırsatta Ali Teoman Germaner’in enteresan ve ücretsiz sergisini İş Sanat Kibele Galerisi’nde 23 Haziran 2007’ye kadar gezin derim.

İŞSANAT SİTESİ’NDEN ALINTI

ALİ TEOMAN GERMANER (ALOŞ)

İş Sanat Kibele Galerisi, 10 Mayıs -23 Haziran 2007 tarihleri arasında Ali Teoman Germaner’in 50 yıllık sanat hayatı boyunca ürettiği eserlerden oluşan retrospektif sergiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor.

Çağdaş sanatımızın önemli sanatçılarından Ali Teoman Germaner’in eserleri, 10 Mayıs – 23 Haziran 2007 tarihleri arasında İş Sanat Kibele Galerisi’nde gerçekleştirilecek sergiyle İstanbullu sanatseverlerle buluşuyor. Aloş’un heykellerinin yanı sıra desenleri, linolyum baskıları ile Paris’te William Stanley Hayter gravür atölyesinde gerçekleştirmiş olduğu çinko baskıları ve 1960-1965 yıllarına ait yağlı boya ve guaj resimlerinin de bulunacağı sergide 100’ü aşkın eser yer alıyor.

Retrospektif sergi, 1950’li yıllardan günümüze Türkiye’de heykel sanatının gelişimine tanık olmuş ve gerçekleştirdiği yapıtlarla bu gelişime katkıda bulunmuş olan Ali Teoman Germaner’in 1957-2007 arasındaki 50 yılda ürettiği eserlerin bir toplamı niteliğini taşıyor. Gerek desenlerinde gerekse heykellerinde seriler halinde çalışan Aloş’un 1957-1964 arasında gerçekleştirdiği demir konstrüksiyonları, 1970 sonrasının Zümrüdüanka’ları, 1980’lerden beri sürdürdüğü yılan serileri, ahşap yontuları ve Aloşname desenlerinin uzantısı olan bronz işleri serginin başlıca yapıtlarını oluşturuyor.

Aloş’un ağaç ve bronz heykellerinde, düşsel yaratıklar, mitolojik varlıklar, fantastik bir anlayışın ürünleri olarak karşımıza çıkar. Çağdaş heykel sanatımıza yeni olanaklar yaratma amacının belirleyici temel etken olduğu heykellerinde görülen başlıca figürler kadınlar (Piton’un kızları), atlar, yılanlar, deniz kabukları ve buhurdanlar gibi ritüel nesneleridir.

1934 yılında İstanbul’da doğan Ali Teoman Germaner, 1949-1954 yılları arasında İDGSA Heykel Bölümü’nde Rudolph Belling, Zühtü Müridoğlu ve Hadi Bara’nın atölyelerinde sanat öğrenimi gördü.. 1960 yılında Fransız hükümetinin bursuyla Paris’e giden sanatçı, 1961-1965 yılları arasında École des Beaux-Arts’da bulundu, René Collamarini’nin atölyesinde heykel ve W. S. Hayter’in atölyesinde gravür çalıştı. 1965 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümünde öğretim üyesi olarak göreve başlayan Aloş, 1970 yılında doçent, 1976 yılında da profesör oldu. Halen İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi (İMOGA) bünyesinde yer alan özel atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Sanat yaşamı boyunca 20’nin üzerinde ulusal ve uluslararası karma sergide yer alan Aloş, 14 kişisel sergi açtı. Sanatçının, 1967 yılında 29. Devlet Resim ve Heykel Sergisi Ödülü, 1972 yılında İstanbul Fatih Anıtı Proje Yarışması Birincilik Ödülü, 1991 ve 1994 yılları Ankara Sanat Kurumu Yılın En Başarılı Heykel Sanatçısı Ödülü, 1998 Rumeli Holding Heykel Yarışması ödülleri bulunmaktadır. Aloş’un eserleri İstanbul, Ankara ve İzmir Devlet Resim Heykel Müzeleri ile yurtiçi ve yurtdışında birçok koleksiyonda yer almaktadır.

Yer: İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, İş Sanat Kültür Merkezi, İş Kuleleri 4. Levent
Tel: 0 212 316 15 80
Sergi, pazar ve pazartesi günleri hariç, her gün 10.00-19.00 saatleri arasında izlenebilir.

Doğan HIZLAN’ın makalesi

Aloş’un alıcı kuşları

İYİ heykelci Aloş’un (Ali Teoman Germaner) Zamanların Belleği adını taşıyan (1957-2007) retrospektif sergisini gezdim.
Sergi Türkiye İş Kuleleri’ndeki Kibele Sanat Galerisi’nde 23 Haziran akşamına kadar gezilebilir. Heykelin, bizim hayatımızda henüz layık oluğu yeri kazanamadığı kanısındayım.
Yalnız evlerimizin, büyük salonlarımızın değil, büyük kurumların, holdinglerin, şirketlerin, ıssız, sevimsiz, sanattan yoksun mekánlarına ancak heykellerle uygar, sanatsal bir görünüm kazandıracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Kitabın başında Aloş’un yazdıkları, serginin felsefesini özetliyor: “Bu yaşa değin çok alıcı kuşlar gördüm, keskin, yaralayıcı pençeleri, ürkütücü gagaları vardı. Hele tehdit dolu, saldırgan gözleri. Çeşit çeşit yılanlara rastladım. Tanımlamaya dilim varmaz. Nice varlıklar geldi geçti gözümün önünden. Her biri, bir iz bıraktı. Suyun derinliklerinde, en sert çalkantıları umursamaz deniz kabukları gördüm, içine çekilmiş kayıtsız. Tüm gördüğümü, zamanı mekána katmış, insanın içinde gördüm.”

ALICI kuşları gördüğümde, heykelin somut varlığın ötesinde, bana çağrıştırdıklarını, doğanın yaratıcıya sunduğu olanakların zenginliğini, insanların bunu algılama boyutlarını düşündüm.
Ahu Antmen’in hazırladığı Zamanların Belleği adlı kataloğu mutlaka okumak gerekiyor. Birincisi bir cumhuriyet sanatçısının yetişme sürecini izleme açısından. Kişisel bir yaşamöyküsü değil, sanatın, sanatçının da, bize özgü öyküsü.

Aloşname’lerin tadına bence katalogda varacaksınız. Kabuklar üzerine çeşitleme, hocası Zühtü Müridoğlu’nun Aloş için söylediğini doğruluyor. “Kendini harcayarak yarattığı gerçeğini.” Kurtuluş Savaşı Anısına Öneri’leri de, önemli bir hareketi çini mürekkebiyle yüzeye ustaca yansıtışı olarak yorumladım ben. Zümrüd-ü Anka serisinden olanların önünde durdum seyrettim. O kuşun, kaç tane kavramı içerdiğini sanatçının yapıtlarında yaşadım.

Bilge Karasu yıllar önce, Aloş henüz bir akademi öğrencisiyken açtığı resim sergisi için “ilkelin şiiri”ni bulduğunu yazmış. Çok doğru bir saptama. Ben o sözü bugüne getiriyorum.
Nice emeklerden, ustalıklardan, mükemmellikten sonra ancak o aşamada “ilkelin şiiri” ne varılır.
* * *
KAÇIRILMAMASI gereken bir sergi. Bir sanatçının elli yılını görmek önemli bir fırsat.

Kaynakça:

http://www.issanat.com.tr/Event.aspx?EventID=223&DateID=457&LanguageID=1
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_Teoman_Germaner
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=ali+teoman+germaner

Son not: Neden Ali Bey kendisine bir web sitesi yaptırmamış. Eminim gönüllü yapacak insanlar bile bulunacaktır.

TAKİP İÇİN : Yazdığım Kitaplar | Youtube | Twitter | Instagram



3 YORUMLAR

  1. Sevgili Ali Teoman Germaner’in yapıtlarını görünce derin bir soluk aldım. Mutlandım Türkiye sınırları içinde de olağanüstü sanatçılarımız varmış. Doğrusu büyülendim. Umarım Tanrı sağlıklı uzun bir zaman süreci verir ve gençler, yeni nesil birebir onu tanımak şansını elde eder. Sevgi ve dostlukla…

  2. merhabalar,
    Ali Germaner’in bir web sitesi olmadığını görüyorum. Ben de bir meslektaşı olarak kendisine karşılıksız bu konuda elimden geleni yapmak isterim. http://www.aligermaner.com adı altında tüm eserlerini yaşatmak sanırım bizlerin bir borcu olmalı. Benim için bir onurdur. Kendisine ait iletişim e-posta bildileri olmadığı ve bulamadığımdan dolayı burdan ulaşabileceğim düşüncesiyle paylaşma ihtiyacı duydum. Ali Germaner’e ait e-posta adresi sizlerde varsa adresime gönderilebilirse çok sevinirim. Bu konuda yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum. Şimdiden teşekkürler..

ibrahim alan için bir yanıt yazın

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız