Adamın nabzı durmuştu. Arkadan nabzı gösteren makinenin telaşlı düdükleri duyuluyordu. Tıp öğrencileri panik içinde koşturuyorlardı. Oysa ki adam o sırada uçuyordu. Yeşil çayırların ve ağaçların üstünde. Çizgiyi aşmıştı.

flatliners.jpg
1990 yılında izlediğimde içime işlemişti Flatliners. Etkisi tamamen konuyu bilmeden izlememden ve şaşırtıcı senaryosundan geliyordu.

Bir grup tıp öğrencisinin ölüm ötesine yolculuk etme meraklarıyla başlıyor her şey. İçlerinden biri ısrarla tıbbi olarak ölümden dönen insanların gördüğü hayalleri test etmek istediğini söylüyor. Gerçekten ışıklı koridoru var mı? İnsan ölünce ne oluyor? Her şey gözlerinin önünden geçiyor mu? Hayatın ötesinde ne var?

Bu çılgın merak istemeden de olsa grubu adım adım deneyi yapmaya itiyor. Başarılı tıp öğrencileri genci öldürüp geri getiriyor. İşte olay da orada başlıyor.

Konuyu anlatmamı beklemeyin 🙂 Böyle vurucu bir senaryoyu dünyada anlatmam. Oyuncular arasında kimler var derseniz:  Julia Roberts, Kiefer Sutherland, Kevin Bacon, William Baldwin ve Oliver Platt derim kadro süper değil mi?

Önemli Not: Filme inanıp da lütfen denemek için kendinizi öldürtmeyin (!), böyle aptalca bir şey için sorumluluk kabul etmiyorum. Sadece izleyin,  Film o. Tamam mı?

Kaynakça:
http://www.imdb.com/title/tt0099582/
http://en.wikipedia.org/wiki/Flatliners
http://www.amazon.com/exec/obidos/ASIN/0800177789/kiefersutherl-20%20

TAKİP İÇİN : Yazdığım Kitaplar | Youtube | Twitter | Instagram



YORUMUNUZ NEDİR?

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız