Müzeler sadece tarihi nesnelerin içine konulduğu zaman kapsülleri değillerdir. Dünya müzeciliğinin iyi örnekleri bir yaşam alanını andıran sergileri ve tematik dönemsel eserleri ile sürekli değişen bir içerik sunarlar ziyaretçilerine. Bu o kadar önemlidir ki İstanbul’a gelen turistler bu müzeleri gezmeden dönmezler. Peki ya Anadolu Yakası’nın bu yetim hali nedir öyleyse?

Müzeler sadece tarihi nesnelerin içine konulduğu zaman kapsülleri değillerdir. Dünya müzeciliğinin iyi örnekleri bir yaşam alanını andıran sergileri ve tematik dönemsel eserleri ile sürekli değişen bir içerik sunarlar ziyaretçilerine. Bu o kadar önemlidir ki İstanbul'a gelen turistler bu müzeleri gezmeden dönmezler. Peki ya Anadolu Yakası'nın bu yetim hali nedir öyleyse? Anadolu Yakası Müzesi İçin İşbaşına!

Fotoğraflar:Süleyman Sönmez (c)

Dikkat etmişssinizdir. Tarihi yarımada önce Bizans ve sonra Osmanlı İmparatorluğu için asıl İstanbul kabul edildi. Bu nedenledir ki görkemli mimari eserler İstanbul siluetinde Eminönü Ortaköy aralığında yoğundur. Buna bağlı olarak İstanbul Arkeoloji Müzesi, Dolmabahçe Müzesi, sonradan açılan özel müzeler İstanbul Modern ve Sabancı müzesi ve yine Beyoğlu’ndaki Pera Müzesi gibi günümüz müzeleri de bunu izler.

Bunun nedeni nedir? Avrupa Yakası daha mı entelektüeldir? Turistlerden başkası müze gezmez mi? Yeterince eser mi yoktur? Anadolu Yakası’nda arazi mi kalmamıştır?

Kısacası bir metropolün büyük bölümünün yaşamak için seçtiği yaka böyle kültürel anlamda ihmal ediliyorsa artık orada bahanelerin pek değeri kalmaz.

Sağ olsun Sayın Sunay Akın’ın Oyuncak Müzesi de olmasa Anadolu Yakası viran şehir gibi.

Peki duymuyor muyuz her sene depolarda çürüyen kaç yüzyıllık halıları, iyi bakılmadığı için çalınan yakalanan eserleri, kaçak kazılardan çıkarılan jandarmanın hizmetiyle ülkemizden kaçırılamayan tarihi…

Hatta biliyoruz ki Topkapı Sarayı Müzesi sahip olduğu eserlerin belki onda birini bile sergileyemiyor. Anadolu’daki müzeler tıklım tıklım dolu.

TAKİBE ALIN:

X (Twitter) Takip Edebilirsiniz: 
twitter.com/ssonmez

Bilimkurgu okumayı seviyorsanız,
Starbul ilginizi çekecektir. www.starbul.com

Youtube Kanalım: 
www.youtube.com/suleymansonmez 


İstanbul Anadolu Yakası Müzesi ve Kültür Merkezi’ni kurmanın zamanı gelmiştir de geçmektedir Sayın Kültür ve Turizm Bakanım, Sayın İstanbul Belediye Başkanım, ..

Ülkemizin pırıl pırıl çocukları, gençleri son derece meraklıdır. Gezmeyi görmeyi öğrenmeyi severler ve emin olun ortayaş ve üstü de Asyanın son durağı Anadolu yakasında açılacak devasa bir müzeyi büyük sevinçle gezeceklerdir.

BÖYLE BİR MÜZE NASIL YAPILIR?

Öncelikle İstanbul’un Dünya Kültür mirası içinde kalması için bir fırsat olarak alınmalıdır bu. Avrupa fonlarının ve pek çok sponsor kurumun desteğinin geleceği gün gibi aşikar.

Bu müze yatay değil dikey olmalıdır. Asansörler olmalı. Kişiler dönerek inen otoparklardaki gibi bir yolla duvarlardaki eserlere bakabilmeli ve her kat farklı bir zamana uygarlığa ait olmalı.

Asansör örneğini Pera Müzesi’nde yaşadım ve oldukça pratik buldum. Çok katlı bir müzenin getireceği sayısız yarar var. Elbette bu bina yaşam alanları da içermeli. Gelenlerin yemek yeyip kahve içecekleri diyelim bir 5. kat olmalı. Yine gelenlerin gezdikleri eserlerin fotoğraflarını ve minik biblolarını içeren bir “HEDİYELİK EŞYA” katına uğramaları sağlanmalı.

Çocuklar ve eğitim için “TARİH ÖĞRENELİM” katı olmalı. Çocuklar bu katta o zamanın evlerinin bir modeline girebilmeli yataklarında uzanabilmeli, tabaklarını çömleklerini sanat eserlerinin taklitlerini elleyebilmeli, dokunup keşfedebilmeli hatta üretebilmeli. Bu önemli üretebilmeli. O zamanın elbiseleri denenebilmeli.

Otopark binaları gibi yapılmasını önermemin sebebi, hem engelliler, hem gezerek öğrenenler için. Çok sayıda insanı asansör ve merdivenlere mahkum etmeden yumuşak bir eğimi olan rampalarda yürütmek önemli. Tabii ki müzenin 1. katı binanın üstü olmalı. Gelen ziyaretçiler en üste alınmalı ve en alt kata kadar duvarlara bakarak istedikleri tarihi kata girerek dolaşabilmeli. Müze binasının en altında yer altına inen ücretsiz otoparklar olmalı.

Bu müzede çok büyük bir “KÜTÜPHANE ve MULTIMEDYA KATI” da olmalı. Bu kütüphanenin içeriği halk kütüphanesi değil, özellikle tarihi ve medeniyetler üzerine Türkçe – yabancı dillerden oluşma büyük bir kitap, DVD, film ses kaydı ve sesli kitap örneklerinden seçki olmalı.

Müze soğuk bir arabirimle değil, her köşesi Türk sanatçıların eserleriyle dolu olmalı.

Hatıra fotoğrafı çekimleri için kostümlü Herküller, Agamemnonlar, Ulubatlı Hasanlar, Nasreddin Hocalar olmalı.

Kısacası Disney Land’ı düşünün. Dünyada bir kültürü yaşantı haline getirmek için yapılan çok güzel örnekler var.

İşte siz bunları yaparsanız bu ülkenin insanları tarihlerini farklı medeniyetlerin bu topraklarda nasıl yaşadığını görürler.

Üstelik Anadolu’nun bağrından çıkmış bu eserleri yine İstanbul Anadolu’nun harika yakasında insanlarla buluşturma şansına erişmiş olursunuz.

NOT: İSTANBUL ANADOLU YAKASI MÜZESİ, Güneşin Tam İçinde sitesinin dile getirdiği ve müze açılana dek basın ve vatandaşlara duyurmak için kampanyalar düzenleyerek bilgilendirme yapacağı bir projedir. Bu proje için tüm insanların yorumları ve talepleri önemli olacağından sadece “teşekkür ederim” şeklindeki yorumlar bu yazı için yayınlanmayacaktır. Somut adımlar  ve projenin gerçekleşmesi için öneriler yayınlanacaktır.

Kaynakça:

Türkiye’deki Müzeler (Kültür ve Turizm Bakanlığı Sitesinden)

TAKİP İÇİN : Yazdığım Kitaplar | Youtube | Twitter | Instagram



7 YORUMLAR

  1. Bu konuyu İstanbul Kültür A.Ş Genel müdürü Nevzat beye açabilirsiniz. nbayhan at kultursanat.org

  2. Süleyman Üstad;
    Emeğine yüreğine sağlık. Mükemmel bir çalışma olmuş. Yardım edebileceğim her durumda bana ulaşabileceğin bilgiler sende.
    Sevgiyle kal…

  3. Geçenlerde Bağlar başında bir kültür merkezi açıldı.
    http://www.iett.gov.tr/haber_detay.php?nid=380

    Ama dediğiniz gibi kültür merkezleri açısından bayağı yoksun bir bölge.Açıkcası bina yapılabilecek bayağı da bir bölge var. Aslında bir imza kampanyası düzenlenebilir veya bir proje üretip ilk adımı atıp, gerisini yetkililere devredilebilir.

  4. Yazıyı geç gördüm öncelikle üzgünüm bu yüzden. Ama haberlerim güzel. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olma vesilesiyle başta İstanbul’un ama özellikle de Anadolu yakasının müze açlığı giderilecek. İlk duyumum Kadıköy Şehremaneti binasının müze olacağı, hani tam Kadıköy-Beşiktaş vapur iskelesinin karşısındaki çinili bina:)

  5. Sayın Süleyman Bey dahiyane bir fikir, ne yazık ki bazı fikirleri kanıksamışız aynen de devam ediyoruz. Mail adresimden haberleşebilirsek İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ile işbirliğine geçebiliriz.

  6. Sayın Süleyman Bey ,

    Öncelikle bu güzel fikriniz ve fikriniz hakkındaki detaylı bilgileriniz için teşekkür ederim. Yazıyı yaklaşık bir buçuk sene önce yazmışsınız ama okuma fırsatını henüz buldum . Bu fikriniz konusunda bir ekleme de ben yapmak isterim :

    Müzede sergilenecek eserler hakkında detaylı bir çalışma yapılmalı ve müzeyi gezenleri bilgilendirmek amacıyla bu konuda kalitesini belli etmiş bir şirketle yoğun bir çalışma yaparak ‘sesli rehber'(audio guide) oluşturulmalıdır. Ve müzeye girmek için para ödemiş olanlara ek bir ücret talep edilmeden sunulmalıdır.

    Mimari konusuzdaki fikrinize katılıyor , ışıklandırmaya da çok özen gösterilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum .

    Umarım yakın bir zamanda Istanbul Anadolu yakası ve Türkiye yurt dışında da adını duyurabilecek derecede kaliteli bir müzeye kavuşur.

YORUMUNUZ NEDİR?

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız